11 Ağustos 2016 Perşembe

Bizimle Bir Sergi Günü

Herkese Merhaba :)
Çoook uzun zamandır, "tamam ya bu Perşembe kesin gidiyorum." deyip de mutlaka o Perşembe oraya gitmeme engel olabilecek bir şeyin çıktığı, bir sergi olarak aklımda kaldı, İstanbul Modern... Bu sefer bütün planlarımı ona göre endeksledim, diyemeyeceğim tabi ki... Çünkü zaten tatildeyim ve beni engelleyebilecek bir şey yok...
Bu yüzden ben de değişmez kadrom ile (İlayda ve Deniz) bu sıcakta düştüm yollara. Çünkü meraklı olmak bunu gerektirir.
Sergi yolu çok uzun değildi diyebilirim, trafik olmasaydı eğer... İlayda çok fazla trafikte kalmayıp, Kabataş'a ulaşıp bir şeyler yerken, ben trafikte hayatın anlamını sorgulamaya başlamıştım bile...
Karaköy'e ulaşıp, tramvaya binince çok kısa sürede Tophane'ye ulaştım. Serginin girişi için biraz yürümem gerekti, evet normalde yürümeyi çok seviyorum, ama ne yalan söyleyeyim sıcakta da hiç çekilmiyor.
 İçeri girip, Cafe'de yerime yerleşip İlayda'yı beklerken kendimi kek ve Iced Latte ile şımartırken bir yandan da Deniz'i arayıp, yanıt alamıyordum. Bu arada, Cafe gerçekten çok pahalı. Benim gibi açlığınıza yenilip, bir şeyler tercih etmeden önce iki kere düşünün derim...


İlayda fazla gecikmeden geldi de,Deniz maalesef saat 3'te ulaştı, buluşma saatimiz 1'di...



Her neyse, sonunda sergiye girdiğimizde, nereye en önce baksak karar veremedik.Çünkü ilk girişite hemen hemen büyük bir kısım görünüyordu ve benim gibi, fazla meraklı, sabırsız olunca aynı anda her yerde olmak isteyebilirsiniz. Bu arada eklemezsem olmaz, serginin inanılmaz bir manzarası var.

Eserleri incelerken, oturup, manzaraya karşı günün keyfini çıkarmak insanı oldukça dinlendiriyor. Zaten deniz her zaman rahatlatmamış mıdır? :)
Sanatçı ve Zaman sergisi adı altında bizlere eserlerini sunuyordu sanatçılar ve ana amaçları, geçmişten geleceğe ortak çerçeveleri yansıtmaktı.
Sergi, Türk Edebiyatı'nın önemli edebiyatçılarından olan Ahmet Hamdı Tanpınar'ın "ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında" sözlerini de çıkış noktası olarak belirlemişti...
Özellikle bloğumda paylaşabilmek için bol bol
fotoğraf çektim. Tabi ki fotoğraflar, o atmosferi yaşatmaz. Yeri gelmişken ekleyeyim, sergi Perşembe günleri ücretsiz..

Eğer İstanbul Modern'e yolunuz düşerse, eserleri inceledikten sonra kütüphanede bir an soluklanmanızı tavsiye ederim. Zaten o anda kitaplar sizi kendilerine çekeceği için vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız....






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder